Öncelikle resimle içinizi kararttığım için üzgünüm. Belki Tumblr insanlarımız fotoğrafı beğenir -çünkü evet, Tumblr'dan buldum!- ki ben de çok severim oralarda takılmayı. Öhöhöm, konumuz neydi, evet ders çalışmak. Öncelikle ben dersleri çok yüksek olan bir öğrenciyim -hava atmıyorum, no no no- Her ne kadar inek olsam da, evet, kesinlikle haklısınız; ders çalışmak dünyanın en iyi şeyi değil. Ama şu konuda bir anlaşalım: Olağanüstü bir sesimiz veya Leonardo Di Caprio'yu kıskandırtacak -ki bu yıl yine Oscar'ı alamayıp beni tam anlamıyla YIKTI- bir oyunculuğumuz yoksa veya kafamız babamızınki gibi basmıyorsa ticarete, okumak zorundayız arkadaşlar. "Pöfff bunu mu söyleyecektin, ben gidiyorum be" demeden lütfen yazıyı okumaya devam edin. Bunu kendi yazımın çok okunup Mel'e -Bizim Big Boss- yalakalık yapmak için kullanmayacağım.
Ne demiştim, yukarıda saydığım özellikler yoksa okuyacağız, başka çaremiz yok. Okumak için ise ilk önce kuvvetli bir hafızaya -ki ben inanıyorum Renkli Kaktüs'ün okuyucuları çok zeki :)) - ve ders çalışmaya ihtiyacımız var. "Ya abi ben hiç ders çalışmayı sevmiyorum yeaaaa" isyanları şu an kulaklarımda, merak etmeyin, iyi bilirim ben siziii!!! Ben de konudan çok sapıyorum bee! Her neyse aşağıya yapmamız gerekenleri -with population klişessss- yazıyorum. Dikkatli okuyalım lütfen.
Hedef Belirleyin.
|||...Bu artık kafanıza o kadar çok oturdu ki içimden, "İnşallah okurken küfür yağdırmazlar" diyorum. O derece. Korkuyorum yani :P Neyse yine konuyu saptırdım. Hedef belirleyin çünkü bu sizi çalışmaya yönelten temel şey olacaktır. Bakmayın öyle ekrana bön bön. Temel şey diyorsam temel şey. Bitti. O kadar. Yorum yok. Neden mi? Çünkü hedefinizi ne kadar benimseyip değer verirseniz, onu elde etmek için o kadar çok çaba sarf etmek istersiniz. Bir de, hedefinizi yüksek tutun. Ben 8.sınıf öğrencisi oluyorum bu yıl. Galatasaray Lisesini hedeflemişim. Ama havada bir hayal değil inanın. Şu yazıyı bitirip İnkılap çalışmaya başlayacağım. Yani diyorum ki, hedef yüksek ve sevilesi. GSL de sevilir yani ama değil mi? Fransızca eğitim var! Fransızcaaa... Her neyse siz de ulaşabileceğiniz ve seveceğiniz hedefler belirleyin. Altını çizdim. Ulaşabileceğiniz. Kendiniz, ulaşabileceğiniz şeyi çok iyi biliyorsunuz, inanın bana. "Ya Zeyno tamam güzel anlattın da ben yine ders çalışamıyorum kızım ya" mı diyorsunuz? Bir sonraki madde. Hemen!
İrade.
|||..."Ben hayatta ders çalışamam. Bak Zeynepciğim anlaşalım. Yazıyı okumayı burada bırakıp hemen Twitter'da Tweet atmaya gidiyorum. Hadi canım başkalarına anlat bunlarıııııı..." demeden şu yazıyı okumaya devam edin. Ben size az önce boşu boşuna büyük hayal kurdurmadım. O yüzden yılmak yok. Hepiniz bu yazıyı okuduktan sonra oyun oynamaya ya da Facebook'ta birilerine laf yetiştirmeye gideceksiniz. Büyük ihtimal. Varsa benim gibi ders çalışacak, okumayı bıraksın bence. Sen ders çalışıyorsun canım sana bu kadarı yeterli. Madde başlığı "İrade". Neden irade biliyor musunuz? İrade en küçük şeyde bile ortaya çıkıp yüreklendiren bir şeydir. Facede, Twitterda, IG'da sohbet etmeyi kafadan kaldırıp ders çalışmaya yoğunlaşmak bir iradedir. Aynı zamanda iradenin seviyeleri vardır. Facebook bağımlısı birinin hesabını dondurması bir iradedir. Aynı zamanda hesabı kapatmayıp Facebook'a girmemek daha büyük bir iradedir. "İkisi de aynı şey değil mi?" Hayır. Değil. Birinde o şeyi ortadan kaldırıyorsun. Tamam. Eyvallah. Bu da bir irade. Ama diğeri kadar büyük bir şey değil. Sevgilinizden ayrıldınız. Onu çok seviyordunuz. Ama bir de şu an onun başka biriyle çıktığını düşünün. Ex sevgiliniz ve biricik sevgilisi yurtdışında olsun. Onları gözünüzle görmeyeceksiniz. Birbirlerine söyledikleri sözler canınızı yakmayacak. Canınızı sadece yakan onun artık bir başkasına ait olduğu yakacak. Aynı zamanda siz de onları yavaş yavaş ve daha kolay biçimde sindireceksiniz. Bir de onları her gün görmek zorunda olacağınızı düşünün. Acı verici olurdu. Ama yine de dayanırdınız. En son örnek daha büyük bir irade örneği değil mi? "Ben irademe güvenemiyorum ki!" diyorsanız yükünüzü hafifletmeye çalışın. Ha ama eğer kendinizi güçlü görüyorsanız kendinize yasaklar getirmeden yaşamanın tadını çıkarın. Bünyeniz daha da güçlenecektir. Evet, bir sonraki madde.
Konsantre.
|||... Hayır deterjan olan değil. Bu adapte anlamında olan "konsantre". Eveett, hedefler yapıldı, engeller ortadan kadırılıp belli bir irade oluşturuldu. Şimdi adapte olun ve üstesinden gelebileceğiniz bir program oluşturun. "Kaç saate kadar dayanabilirim, kaç dakikada bir kaç dakikalık mola, nasıl kolaylaştırılabilir..." bölümlerini kendinize göre cevaplayıp uygun bir program oluşturun. Daha sonra hangi teknikle -yazı yazarak, okuyarak, birine anlatarak, videosunu izleyerek- daha rahat anlıyorsanız o şekilde ders çalışın. Ve kendinizi hazırlayın.
NO STRES!
|||...Hiçbir sınav, hiçbir bot, hiçbir okul... Hiçbiri sizden daha değerli değil. Bir yeri kazanmak istiyorsanız bunu kendiniz istediğiniz için yapın. Stres yapmayın. Kötü olaylar sizi yıldırmasın. Güçlendirsin. Unutmayın, sabah kahvaltısında bal yiyip öğle yemeğinde acı yemek hayatın kendisine aittir. Ne her gün bal yiyebiliriz, ne de her gün acı yiyebiliriz...
VE FINISH.
|||... Bahsettiğim şeyleri yapmaya çalışın. Kendinize güvenin. Soruları dikkatli çözün. Hedefinize ulaşabileceğinizden şüpheniz olmasın. Tabi Allah'ın takdiri, ne olur ne olmaz belli değil. Ama en azından başarısız olsanız bile, "Ben denedim ya. En azından çaba gösterdim. İleride çalışmadığım için pişman olmayacağım." diyebileceksiniz. Bu da sizi mutlu ve tatmin edecek. Ama unutmayın ki hiçbir emeğin karşılığının olmaması gibi bir şey sözkonusu bile edilemez. İsterseniz, yapabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler!!! :))))
-Kıvırcık
0 yorum:
Yorum Gönder